Koroner Anjiyografi nedir?



 

  1. Koroner Anjiyografi Nedir?

  2. Hangi Durumlarda Anjiyo Yapılır?

  3. Kimlere Anjiyo Yapılmamalıdır?

  4. Anjiyonun Olası Riskleri Nelerdir?

  5. Anjiyoda Ölüm Riski Var Mıdır?

  6. Endişeleriniz Varsa Ne Yapmalısınız?

  7. Anjiyo Öncesi Dikkat Edilmesi Gerekenler

  8. Anjiyo Ne Kadar Sürer?

  9. Anjiyo Sırasında Ağrı Hissedilir Mi?

  10. Anjiyo Nasıl Uygulanır?

  11. El Bileği mi Kasık mı? Hangi Yol Daha Uygun?

  12. Anjiyo Sonrası Takip ve Dikkat Edilmesi Gerekenler

Koroner Anjiyografi Nedir ?

Koroner anjiyografi (ya da halk arasında bilinen adıyla “anjiyo”), kalbi besleyen koroner damarların durumunu değerlendirmek için yapılan invaziv bir görüntüleme yöntemidir. İşlem sırasında, ince ve esnek bir kateter yardımıyla genellikle el bileği (radial arter) veya kasık bölgesindeki (femoral arter) bir damardan girilerek kalbin damarlarına ulaşılır. Bu damarların içerisine kontrast madde (boya) verilerek damarların röntgen (anjiyografi cihazı) altında görünür hâle gelmesi sağlanır. Böylece damarlarda daralma, tıkanıklık veya anomaliler olup olmadığı doğrudan gözlemlenebilir.

 

Hangi Durumlarda AnjiyoYapılır ?

Koroner anjiyografi, genellikle aşağıdaki klinik durumlarda tanı koymak veya ileri tedavi kararları almak amacıyla yapılır:

 

  • Yürürken ya da merdiven çıkarken olan bası tarzında göğüs ağrısı (anjina pektoris), nefes darlığı, çarpıntı gibi koroner arter hastalığı düşündüren şikâyetlerin varlığı

  • Efor testi, miyokard perfüzyon sintigrafisi, stres ekokardiyografi gibi non-invaziv testlerde şüpheli veya yüksek riskli bulgular

  • Sanal anjiyoda (BT anjiyo) damarlarında ciddi sorun saptananlar ya da net olmayan görüntüler nedeniyle karar verilemeyenler

  • Akut koroner sendrom (örneğin kalp krizi) durumlarında acil tanı ve tedavi

  • Bypass veya stent sonrası tekrar şikâyetlerin başlaması durumunda

Anjiyo Kimlere Yapılmamalıdır ?

Anjiyografi genellikle güvenli bir işlemdir, ancak bazı durumlarda ertelenebilir veya önlem alınması gerekebilir:

  • Aktif, kontrolsüz sistemik enfeksiyonu olanlar

  • Kontrast maddeye karşı ciddi alerjisi olanlar (önceden premedikasyon gerekebilir)

  • Şiddetli böbrek yetmezliği olan hastalarda dikkatli olunmalıdır

  • Kanama diyatezi (pıhtılaşma bozukluğu) olan hastalarda özel önlemler alınması gerekebilir

Anjiyonun Olası Riskleri Nelerdir ?

Tüm tıbbi işlemlerde olduğu gibi anjiyografi de bazı riskler taşır. Bu riskler genellikle düşük oranlarda görülür ve çoğunlukla hafif ve yönetilebilir niteliktedir. Ancak hasta açısından farkındalık önemlidir:

  • Kanama: Kateterin damara girdiği bölgede hafif morarma, şişlik ya da ağrı olabilir. Nadir durumlarda daha büyük bir kan birikimi (hematom) oluşabilir. Eğer kanama kontrol altına alınamazsa bası uygulanır, kan takviyesi ya da cerrahi müdahale gerekebilir.

  • Alerjik reaksiyonlar: Kullanılan kontrast maddeye karşı hafif kızarıklık, kaşıntı, kurdeşen gibi reaksiyonlar olabilir. Çok nadir durumlarda nefes darlığı ve tansiyon düşüklüğü gibi daha ciddi alerjik reaksiyonlar gelişebilir. Bu durumda işlem derhal durdurulur ve tıbbi müdahale yapılır. Önceden bilinen alerjiler varsa işlem öncesinde önlem alınır.

  • Böbrek fonksiyonlarında bozulma: Kontrast madde böbrekler yoluyla atılır. Özellikle önceden böbrek hastalığı olan kişilerde geçici ya da nadiren kalıcı böbrek fonksiyon bozukluğu gelişebilir. Bazen geçici diyaliz bile gerekebilir. Bu riski azaltmak için işlem öncesi ve sonrası bol sıvı alımı sağlanır ve gerekiyorsa damar yoluyla sıvı verilir.

  • Ritim bozuklukları: İşlem sırasında kalp damarlarına kateter ilerletilirken kalbin ritminde geçici bozulmalar olabilir. Çoğu zaman bu bozukluklar kendiliğinden düzelir. Nadir durumlarda ilaç tedavisi veya müdahale gerekebilir.

  • Damar zedelenmesi: Kateterin ilerletildiği damar duvarında nadiren zedelenme ya da yırtılma meydana gelebilir. Bu durum çoğu zaman kontrol altına alınabilir; çok nadiren cerrahi onarım gerekebilir.

  • Felç veya kalp krizi: Çok nadir olmakla birlikte işlem sırasında damarda oluşan küçük pıhtıların beyne gitmesi sonucu felç ya da damarın aniden tıkanması sonucu kalp krizi gelişebilir. Böyle bir durumda anında müdahale edilir. Bu komplikasyonların görülme sıklığı binde birin altındadır.

 

Bu komplikasyonlar genellikle düşük olasılıklı olmakla birlikte, işlem deneyimli merkezlerde ve gerekli önlemler alınarak yapıldığında güvenlidir. Gelişebilecek her olasılık için hastane ortamında tıbbi müdahale imkânı bulunduğundan dolayı endişe edilecek bir durum söz konusu değildir.

Anjiyoda Ölüm Riski Var Mıdır ?

Evet, ancak bu risk oldukça düşüktür. Tanısal anjiyografilerde ölüm riski genellikle %0.1’in altındadır. Risk; hastanın yaşına, eşlik eden hastalıklarına, kalp fonksiyonlarına ve işlem sırasında gelişebilecek komplikasyonlara bağlı olarak değişebilir. Deneyimli merkezlerde ve uygun hasta seçiminde bu risk minimaldir.

Endişeleriniz Varsa Ne Yapmalısınız ?

Endişelenmek oldukça doğaldır. Bu durumda yapmanız gereken en önemli şey doktorunuzla açık ve şeffaf bir şekilde konuşmaktır. Size bu işlemin neden önerildiğini, hangi alternatiflerin bulunduğunu ve beklenen faydaları anlamaya çalışın. Gerekirse ikinci bir uzman görüşü alabilirsiniz. Unutmayın, doğru bilgilendirme kaygıyı azaltmanın en etkili yoludur.

Anjiyodan Öncesi Dikkat Edilmesi Gerekenler

  • Aç kalma: İşlem öncesi genellikle 4–6 saat aç kalınması istenir.

  • İlaç kullanımı: Kullandığınız ilaçları mutlaka hekiminize bildirin. Özellikle kan sulandırıcılar ve diyabet ilaçları önemlidir.

  • Alerji ve böbrek hastalığı öyküsü: Daha önce kontrast maddeye alerji geçirdiyseniz ya da böbrek hastalığınız varsa mutlaka önceden bildirilmelidir.

  • Girişim için hazırlık: İşlem günü rahat kıyafetler tercih edilmelidir. Takılar çıkarılmalıdır.

Anjiyo Ne Kadar Sürer?

Tanısal (yalnızca görüntüleme amaçlı) bir anjiyo genellikle 10 ila 30 dakika sürer. Ancak hastanın hazırlanması, işlem sonrası gözlem süresi ve idari işlemlerle birlikte hastanede 4–6 saat geçirilebilir. Stent uygulaması gibi ek müdahaleler yapılacaksa süre uzayabilir.

Anjiyo Sırasında Ağrı Hissedilir Mi?

İşlem sırasında genellikle ciddi bir ağrı hissedilmez. Lokal anesteziyle giriş bölgesi uyuşturulur. Kateterin ilerlemesi sırasında herhangi bir rahatsızlık hissedilmez. Kontrast madde verildiğinde göğüste kısa süreli bir sıcaklık hissi olabilir. Hastalar genellikle işlem sırasında uyanıktır ve doktorla iletişim kurabilir.

Anjiyo Nasıl Uygulanır?

İşlem, steril koşullarda bir anjiyografi laboratuvarında gerçekleştirilir. Hasta sırtüstü yatırılır. El bileği veya kasıktan lokal anestezi altında damar yolu açılır. İnce bir kateter yardımıyla kalbin damarlarına ulaşılır. Kontrast madde verilerek damarlar röntgen cihazıyla görüntülenir. Damar yapısı, darlıkların yeri ve derecesi net şekilde değerlendirilir.

El Bileği mi Kasık mı? Hangi Yol Daha Uygun?

Koroner anjiyografi işlemi iki ana damar yolu üzerinden gerçekleştirilebilir: el bileği (radial arter) ve kasık (femoral arter). Hangi yöntemin tercih edileceği hastanın klinik durumuna, damar yapısına ve doktorun deneyimine göre belirlenir. Her iki yöntem de güvenlidir ve etkin şekilde kullanılmaktadır. Ancak bazı avantajlar ve dezavantajlar söz konusudur:

El bileğinden yapılan anjiyo (radial yol):

  • Son yıllarda daha çok tercih edilmektedir.

  • İşlem sonrası hasta daha hızlı ayağa kalkabilir.

  • Kanama riski kasık yoluna göre daha düşüktür.

  • Özellikle yaşlı, obez veya kan sulandırıcı kullanan hastalarda tercih edilir.

  • Giriş bölgesinde komplikasyon oranı düşüktür.

  • Hastalar işlem sonrası genellikle birkaç saat içinde yürüyebilir ve aynı gün taburcu olabilir.

Dezavantajları :

  • Bilek damarları bazı hastalarda çok ince veya kıvrımlı olabilir.

  • Önceki işlemler nedeniyle damarda tıkanıklık varsa bu yol uygun olmayabilir.

  • Çok uzun sürecek veya kompleks işlemlerde erişim güçlüğü yaşanabilir.

Kasık yoluyla yapılan anjiyo (femoral yol):

  • Daha önce uzun yıllar boyunca standart yöntem olarak kullanılmıştır.

  • Geniş damar çapı nedeniyle bazı karmaşık işlemlerde hâlen tercih edilmektedir (örneğin, yapısal kalp girişimleri, çatal bölgesi lezyonları ve çok damar hastalığı olanlarda).

Dezavantajları :

  • İşlem sonrası hasta en az 4–6 saat yatmak zorundadır.

  • Kanama riski daha yüksektir.

  • Ayağa kalkmak için daha fazla zaman gerekebilir.

  • Bazen damar duvarında zedelenme ya da büyük hematom gelişebilir.

Hangi damardan giriş yapılacağına, hastanın tıbbi geçmişi, damar yapısı, varsa eşlik eden hastalıkları ve işlemi yapacak doktorun değerlendirmesi doğrultusunda karar verilir. Eğer el bileği uygun değilse, kasık yolu güvenli bir alternatif olarak kullanılabilir. Bu karar hastayla açıkça paylaşılır ve birlikte planlanır.

Anjiyodan Sonrasında Takip ve Dikkat Edilmesi Gerekenler

Sadece tanısal anjiyo yapılmışsa çoğu hasta aynı gün taburcu edilir. Ancak stent yerleştirme gibi işlemler yapılmışsa veya hasta yüksek riskli bir gruptaysa bir gece hastanede kalmak gerekebilir. El bileğinden yapılan işlemler sonrası ayağa kalkma süresi daha kısadır.

Anjiyodan sonra dikkat edilmesi gerekenler :

  • Giriş yapılan bölgeyi zorlamayın, ağır kaldırmayın.

  • En az 1–2 gün fiziksel efordan kaçının.

  • İşlem yapılan bölgedeki bandajı doktorun önerdiği süre boyunca çıkarmayın.

  • Kanama, morarma, şişlik, kızarıklık gibi bulgular olursa mutlaka sağlık kuruluşuna başvurun.

  • Verilen ilaçları düzenli kullanın ve kontrollerinizi aksatmayın.

  • Şeker, kolesterol, tansiyon gibi risk faktörlerini kontrol altına alın.

Koroner anjiyografi, kalp hastalıklarının tanı ve tedavisinde kritik bir araçtır. Doğru bilgi, uygun hasta seçimi ve deneyimli bir ekip ile bu işlem güvenle uygulanabilir.